Nevin'in hikayesi
Ben çok küçük yaştayken Türkiye’ye göçen bir ailenin kızı olarak, çocukluğum Bursa’nın İnegöl ilçesinde geçti. Göçmen bir ailede büyümek, eğitimin geleceğim için önemini erken yaşlarda anlamamı sağladı.
Okulda her zaman başarılı bir öğrenci olmama rağmen, en büyük şansım beni destekleyen bir ailemin olmasıydı. Onların yönlendirmesi (ve benim çok çalışmam) sayesinde, liseyi Robert Kolej’de tam burslu bitirdim. Anadolu’nun küçük bir şehrindeki devlet okulundan, Türkiye’nin en prestijli özel lisesine yatılı olarak gitmek hayatımda çok büyük bir değişiklikti fakat aynı zamanda lise yılları hayata bakışımı değiştiren ve hayata dair daha büyük hayaller kurmamı sağlayan bir dönem oldu.
Lise üçüncü sınıfta, değişim öğrencisi olarak Amerika’da bir yıl kaldım, ve geri döndüğümde üniversite eğitimim için geri dönmek istediğimi farkettim. Fakat bunu yapabilmek için bursa ihtiyacım vardı. Bir gün lise danışmanım YEF bursunu anlatmak için ofisine çağırdı ve YEF’in bundan önce iki öğrenciye (Emrah ve Emre) daha Buffalo Ünıversıtesi (UB) için burs verdiğinden ve bu öğrencilerden birinin (Emre) benim lisemden olduğundan bahsetti.
2007’nin bahar aylarında İstanbul’da UB’nin yabancı öğrenciler ofisinden Steven Shaw ile mülakat yaptım ve lise mezuniyeti günümde YEF bursu için seçildigimi öğrendim. Günün heyecanı ikiye katlanmıştı. Hemen YEF’in eski öğrencileri ile kontağa geçmeye çalıştım. Bir kaç gün içerisinde, ailem ve ben Emrah’la görüştük. Beni en çok etkileyen şey, Emrah’ın sadece okul hakkında değil, YEF’in destekleyici aile ortamının üzerinde durmasıydı. Aynı düşünceler, Emre’nin annesiyle görüştükten sonra da pekişti. Tüm bunlar benim ve ailem için büyük güven uyandırdı ve UB’ye gitmemi destekledi.
New York’a uçağımın olduğu gün, havaalanında hem çekirdek ailem hem de YEF ailem (Emrah ve Emre’nin annesi) vardı. Bu aile ortamı, Buffalo’ya vardığımda da devam etti. Benim Buffalo’daki ilk yılımda Emre hala UB’deydi ve yurda yerleşmemde ve çevre edinmemde çok büyük yardımları oldu. YEF ailem sayesinde yeni hayatıma alışmam çok daha kolay oldu.
YEF’in cömert desteği sayesinde, başka bir maddi destek aramadan derslerime odaklanabildim ve Ekonomi ve Endüstri Mühendisliğinde çift anadalla mezun oldum. Bu cömert destek aynı zamanda Türk günleri, kayak tatilleri ve Miami’de bahar tatili gibi birçok eğlenceli aktiviteye katilabilmemi de sağladı. Bu süreçte YEF ailesinin desteğini hep yanımda hissettim. Matt Yıldızlar’ın (yani bizim Ahmet Abi’mizin) evinde şükran günleri kutlamaları, ve Emre ve Ahmet Abi ile ilk New York turumuz buna sadece bir kaç örnek.
Tüm bu deneyimler kuşkusuz ufkumu genişletmeme ve bir dünya vatandaşı olmama büyük katkıda bulundu. Bu süreçte hem YEF ailem hem de farklı kültürlerden bir çok kişiyle bağlantı kurabildim. Bu nedenle YEF bursunun sadece akademik bir burs değil, bundan çok öte kişisel gelişim ve profesyonel hayatta başarı için gerekli bir çok elementi bir arada sunduğunu düşünüyorum.
YEF sayesinde, UB’den mezun olduktan sonra tam burslu olarak Virginia Tech’ten doktoramı tamamladım, ve şu anda Hollanda’nın çok prestijli bir okulunda hocayım. Bir akademisyen olarak, şu noktadaki hayalim diğer gençlere umut olmak ve eğitim sayesinde onların hayatının da değişebileceği fikrini aşılamak. Bu nedenle YEF’in bir parçası olmaktan mutluluk duyuyorum, ve gelecek nesil YEF öğrencileriyle tanışmayi dört gözle bekliyorum.